NATURPY ATOM ÇAYI MARKALARI İLE İLGİLİ YARGITAY DAVASI
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen
08/02/2017 tarih ve 2014/371 E. – 2017/41 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi
üzerine, istinaf isteminin kısmen kabul- kısmen reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.
Hukuk Dairesi’nce verilen 11/04/2018 tarih ve 2017/513-2018/406 sayılı kararın Yargıtayca
incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış
olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya
içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin
gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 22.11.2011/114223 sayılı ve 05., 29., 30., 35. sınıftaki mal ve
hizmetleri içeren “OPTINATUREL”, 04.09.2012/75174 sayılı ve 05., 30., 35. sınıftaki mal ve hizmetleri
içeren “NATURPY ATOM ÇAYI” markaları ile 2014/04431 sayılı endüstriyel tasarım başvurusunun ve
2012/12810 sayılı patent başvurusunun sahibi olduğunu, davalı tarafın müvekkili şirketin imal ve
satışını yaptığı “ATOM ÇAYLARI” ve “MILK TEA” ambalaj tasarımları ve renkleri ile birebir aynı
şekilde taklit ederek satışa sunduğunu, sınai mülkiyet haklarına tecavüz ettiğini ve TTK’nın 55 ve
devamı maddelerine göre haksız rekabet yarattığının tespit edildiğini, kendisine gönderilen
ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalıya ait iş yerinden toplam 14.658 adet “BİTKİM ATOM ÇAYI
VE BİTKİM MİLK TEA” ürünlerinin toplandığını ve yedd-i emin deposuna bırakıldığını, davalının
müvekkilinin bayiliğini yaptığı dönemde öğrendiği ticari sırları kullanarak kendi adına ürün imal ettiğini
ileri sürerek, davalının fiillerinin 554 sayılı KHK’nın ihlali ile haksız olduğunun tespitine, tasarım
hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin men’ine, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi
tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava
etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından herhangi bir taklit ürünün imal edilmediğini ve satılmadığını, çayları
üretici firma olan Helin Köryusuf Gıda İnş. Kozm. Teks. San. Tic. Ltd. Şti.’den temin ettiğini,”ATOM
ÇAYI” ve “MILK TEA” ürünlerinin davacıya ait markalar ve ürünler olmadığını, birer bitkisel çay
ürününden ibaret olduğunu, ambalaj tasarımlarının da davacının tasarım ve renkleriyle aynı veya
benzer olmadığını, üretici firmanın acil olarak ürün göndermesi gerektiğinden ve ellerinde başka
sevkiyat kolisi kalmadığından mecburen ürünleri davacıya ait markaları içeren kolilerle sevk etmek
zorunda kaldıklarını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına
göre; toptan olarak gelen ürünlerin kolileri üzerinde davacıya ait markaların yer almasına rağmen,
koliler içerisinde yer alan “BİTKİM” markalı ürünler görüldüğünde ve satışın yapılacağı yerlerde
kolilerden çıkarılmak suretiyle ve kendine has kutular içinde satışa sunulacağından iltibas ihtimalinin
bulunmadığı, tüketicinin kolilere değil ürün kutularına bakmak ve bunları değerlendirmek suretiyle
ürün alışını gerçekleştireceği, dolayısıyla üzerinde davalıya ait “BİTKİM” ibaresinin yer aldığı ürün
kutuları ile muhatap olacağı, somut olaydaki kullanımların, taklit ve halkı aldatıcı düzeydeki benzerlik
boyutuna ulaşmadığı, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet halinin bulunmadığı, dolayısıyla
maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek bir durum da bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda
ve tüm dosya kapsamına göre; dava dilekçesinin davacı vekili tarafından tereddüt edilen hususlarda
açıklanması ve bilirkişi incelemesi yaptırılması için incelemenin HMK’nın 356. maddesi uyarınca
duruşmalı olarak yapılmasına karar verildikten sonra, davalının, basiretli bir tacir gibi davranıp, Helin
Köryusuf Ltd. Şti. tarafından, kendisine gönderilen kolilerin, davacının markasını taşıdığını görür
görmez, bunları kendi kolileriyle değiştirmek yerine, kendisine ait ürünleri, davacının markasını
taşıyan kolilerin içinde ve deposunda satışa hazır halde muhafaza etmesinin TTK’nın 55/1-a.4
maddesi kapsamında haksız rekabet oluşturduğu, davalının haksız rekabet oluşturan ikinci eyleminin
ise, kendi ürün kutularının üzerinde davacıya ait 2012/75174 sayılı “Naturpy” esas unsurlu markasını
İngilizce metin içinde ve baş harfleri büyük olacak şekilde “Naturpy Milk Tea” ibaresiyle kullanması
olduğu, bu durumda davacının TTK’nın 56/1-d,e maddelerine dayanarak maddi ve manevi tazminat
talep edebileceği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul ve kısmen reddi ile
Ankara 4 Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 08.02.2017 tarih ve 2014/371 esas 2017/41 karar sayılı
kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kısmen kabulüne, davalının deposunda
bulunan ürün kutularının içine konulduğu kolilerde davacının 2011/114223 numaralı “OPTİNATUREL”
markasını, ürün kutularında da davacının 2012/75174 sayılı “NATURPY” asıl unsurlu markasını
kullanmak suretiyle yarattığı haksız rekabetin tespitine, davalının tecavüzünün önlenmesine, maddi
durumun ortadan kaldırılmasına, davalı tarafından imal edilen ürünlerin davacıya ait kutu ve kolilerde
satışa sunulmasının önlenmesine, bu şekilde satışa sunulmuş bulunanların Türkiye’nin her yerinden
toplatılmasına, davacının tasarım hakkına dayalı sair tecavüz tespit ve önlenmesi istemlerinin reddine,
taleple bağlı kalınarak 1000 TL maddi ve 1000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont
faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacının fazlaya ait maddi tazminat haklarının saklı tutulmasına
karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları
gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca
Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına
varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye
Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372.
maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
aşağıda yazılı bakiye 100,72 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17/06/2019
tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca
Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına
varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye
Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372.
maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
aşağıda yazılı bakiye 100,72 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17/06/2019
tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.